HAKKIMIZDA

BİZİ TANIYIN

Munzam Sandık Vakfımız, yararlananlarına zorunlu sosyal güvenlik yardımlarına ek sosyal güvenlik ve yardımlaşma hakları sağlamak üzere, 1974 yılında Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş bulunan ikincil bir sosyal güvenlik vakfıdır.

Emeklilik, sosyal güvenlik sistemlerinin temel unsurları arasında yer almaktadır. Dünyada emeklilik sosyal refah devleti anlayışı çerçevesinde çok basamaklı sistemlere dönüşmüştür. Emeklilik sistemleri; kamuya ait sosyal güvenlik kurumlarınca sağlanan zorunlu emeklilik sistemi (birincil), zorunluluk veya gönüllülük esasına dayalı mesleki ve tamamlayıcı emeklilik programları (ikincil) ve katılımı gönüllülük esasına dayalı sigorta ve emeklilik şirketleri aracılığıyla sunulan emeklilik sistemleri (üçüncül) olmak üzere ülkelerin yasal, ekonomik ve sosyal farklılıklarına göre değişik ölçülerde tercih edilmektedir.

Vakfımız, tanımlanmış fayda esasına göre faaliyet gösteren tamamlayıcı(ikincil) bir sosyal güvenlik ve yardımlaşma kuruluşudur.

Ülkemizde; Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğünü aynı çatı altında toplayan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, kamu tarafından sağlanan zorunlu emeklilik sistemini temsil etmektedir. Bunun yanı sıra aralarında T. İş Bankası A.Ş. Mensupları Emekli Sandığı Vakfı’nın da yer aldığı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20.maddesi kapsamında faaliyet gösteren kuruluşlar da zorunlu sosyal güvenlik sistemi içerisindedir. Zorunlu sosyal güvenlik sistemi dışında ülkemizde mesleki ve tamamlayıcı emeklilik sağlayan programlara ise OYAK, Munzam Sandık Vakfımız, POLSAN, MERVAK gibi kuruluşlar örnek verilebilmektedir. Katılımı gönüllük esasına dayalı sistem ise 28.03.2001 tarih ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile ‘’Gönüllü Katılım ve Belirlenmiş Katkı Esasına’’ göre oluşturulan Bireysel Emeklilik Sistemi olarak yerini almıştır. Bu kapsamda son olarak 45 yaş altında kamu ve özel sektörde ücret karşılığı çalışanların ve çalışmaya başlayanların 1 Ocak 2017’den itibaren otomatik olarak Bireysel Emeklilik Sistemine katılmalarını öngören 25 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanan Otomatik Bireysel Emeklilik Sistemi (Otomatik BES)’ne ilişkin 6740 sayılı kanun yürürlüğe girmiştir.

Zorunlu emeklilik sistemleri dışında kalan ikincil sistemler fayda esaslı ve katkı esaslı faaliyet gösterebilmektedirler. Tanımlanmış fayda esası, emeklilik birikimi olarak ödenecek ikramiye ve emekli maaşı tutarlarının, alınan katkılarla ilişkili olmaksızın, aktif yararlananların prime esas kazançları ve hizmet sürelerine bağlı olarak belirlenmesidir. Katkı esaslı sistemlerde katılımcılardan tahsil edilen primlerin, katılımcı adına açılan bir hesapta değerlendirilmesi sonucunda oluşan toplam birikim kadar maaş ve/veya toplu ödeme yapılmaktadır.

Vakfımız, tanımlanmış fayda esasına göre faaliyet gösteren tamamlayıcı(ikincil) bir sosyal güvenlik ve yardımlaşma kuruluşudur. Bu esasa göre; Vakıf hesabına aktarılan Banka katılma payları ile yararlanan aidat ve primleri Vakıf varlığına dâhil edilmekte olup, kişi bazında ayrı ayrı nemalandırılmamakta, ayrı hesaplarda takip edilmemekte, toplu bir şekilde yönetilip değerlendirilmektedir. Muhasebe hesaplarında, Vakfın kişi bazında bir taahhüdü de yer almamaktadır.

Vakfımıza aidat ve prim ödemesi yapıldığı anda, bu ödemeler üzerinde vakıf yararlananlarının hukuki ve ekonomik tasarruf hakkı bulunmamaktadır. Vakfımız tarafından, emekli vakıf yararlananlarına emekli maaşı tahsis edilirken ve artırılırken fayda esaslı sistem gereği alınan prim, aidat ve katılma payları ile herhangi bir ilişkilendirme yapılmamakta, vakıf yararlananlarına ilişkin taahhütler aktüeryal esaslara göre belirlenmektedir. Emekli ve malullük aylığı bağlanmasını hak etmeden Vakıftan yararlanma hakkı sona erenlere kendi ödedikleri prim ve aidatlar basit usulde hesaplanan kanuni faizi ile birlikte iade edilmektedir.

Dünyadaki emeklilik yapılarında olduğu gibi, Vakfımız açısından da, prim ödeyen aktif yararlananların, emekli vakıf yararlananlarına oranı ile finansal yeterlilik ve finansal sürdürülebilirlik hususları büyük önem taşımaktadır.

Aktüeryal denge ve uzun vadeli bakış açısı ile faaliyetlerini sürdüren Vakfımız, kısa vadeli kazanımlardan ziyade, devamlılığını sağlayacak uzun vadeli perspektiflerle yönetilmektedir.